Tehlikelidir mutsuzluk.
İnsanı şaşırtır.
Telaşlandırır.
Öç duygusuna sürükler.
Yalnızlık korkularıyla yakar.
Geçmişin hatıralarıyla hırpalar.
Yabancılara muhtaç eder.
Ve, birçok insan mutlu olduğunu bilmediğinden mutsuzluğa düşer.
Bir kere mutsuzluk nehrine düştün mü de çıkması zordur.
Bilirim o suları, oralarda yıkandım.
O sularda ıslananları onun için hemen tanırım.
Her mutsuzla karşılaştığımda aynı sözleri söylemek isterim.
"Sakin ol, sükunet kurtaracak seni."
Her seferinde de sakin olamayacağını bilirim.
Mutsuzluk telaşlandırır çünkü insanı.
Telaşıyla tehlikelidir zaten, elindeki o küçük ümidi de kaybetmemek için çırpınmasıyla tehlikelidir mutsuzluk.
Pişmanlıklarımızı telaş yaratır çünkü, telaşımızla utanılacak hareketler yaparız, bazen önümüzde kaderin açtığı geniş yollarda mutsuzken tökezlememiz telaşımızdandır.
Gördüğümüz her insana, boğulmakta olan bir insanın kurtulma hırsıyla sarılır ve onları korkuturuz, biz onları kendimize doğru çekmeye uğraştıkça onlar bizim korkularımızı çoğaltarak kaçarlar.
Yalnızlıktan korktukları için yalnızlaşır mutsuzlar.
Ve yalnızlaştıkça yalnızlıktan daha çok korkarlar.
Mutluluk topraklarına açılan o "sükunet kapısından" geçmeyi bir türlü beceremezler.
Sonra bir gün, o küçücük ümitlerini de kaybedip artık yokluğa yaklaştıklarını sandıklarında aniden o sükunet kapısı açılıverir önlerinde.
Ümitleri yoktur artık ama mutluluk şansı onlara sezdirmeden belirivermiştir.
Ümitsizce dururken bulurlar mutluluğu.
Kimse sonsuza dek o mutsuzluk nehrinde sürüklenmez çünkü...
Bir gün herkes kurtulur..
AHMET ALTAN..