Yaprak Dökümü’ adli dizinin insafsiz gelini Ferhunde’yi oynayan Deniz Çakir, kötü kadın rolleriyle ozdeslestirilmeyi dert etmiyor. Sokakta onu gorenler ‘İnsaf be!’ dese de Çakir, Ferhunde’ye sahip cikiyor; ‘Onun hikayesini henuz bilmiyorsunuz’
Onu hep kötü kadın rolleriyle tanidik. Önce Cihan Ünal ve Hülya Avşar’li ‘Kadın İsterse’ adli dizide izledik. Bu sitcom’da Deniz Çakir fettan kadıni canlandiriyordu. Çakir simdi de Resat Nuri Guntekin’in yurek burkan romani ‘Yaprak Dökümü’nden televizyona uyarlanan dizide ailenin kötü gelini Ferhunde’yi oynuyor. Ama bu kez daha kötü, deyim yerindeyse insafi kurumus!
Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuari’ndan mezun olan Çakir’in ‘Kötü kadıni oynarsa ustune yapisir oyle gider’ gibi bir derdi yok. Ferhunde ekranda belirince izleyicinin icinden belki de onun sacini basini yolmak geliyor ama o canlandirdigi kötü gelin Ferhunde’ye sonuna kadar sahip cikiyor. Masum, melek kiz rollerinde oynayip sevilmek gibi de bir derdi yok. Ankara’da egitimini tamamladiktan sonra ‘Bogulacaksam buyuk denizde bogulayim’ diyerek İstanbul’un yolunu tutan 24 yasindaki Deniz Çakir ile daha basinda oldugu oyunculuk seruvenini konustuk.
Oyunculugun temellerinden birinin canlandirilan karaktere ‘hak vermek’ oldugu soylenir. Sizin durumunuzda bu cok zor. Çunku ‘Ferhunde’ kötü niyetli. Bu sizi zorluyor mu?
Senaryoda daha sonra ne olacagini, Ferhunde’nin o an neden oyle davrandigini bilmedigim icin bazen onu anlamakta sorun yasiyorum. Bazen nasil bu kadar kötü olabilir, altinda ne yatiyor diye dusundugum oluyor. Ama siz de gelecek bolumlerde anlayacaksiniz, aslinda oyle bir hikayesi var ki Ferhunde’nin, hayata karsi duydugu ofkenin bir sebebi var.
Ondaki bu hirsi, guc takintisini anlayabiliyor musunuz, siz de de var midir?
Onda baskin olma istegi var. Hayattan o kadar cok darbe almis ki artik ezilmek istemiyor. Ben de elde etmek istedigim seyler konusunda tutkuluyumdur ama baskalarini degil kendimi yiyip bitiririm.
FERHUNDE ÜSTÜME YAPIŞMAZ
Sokakta yururken nasil tepkilerle karsilasiyorsunuz?
Sokakta beni gorenler, ‘Nasil bu kadar acimasiz olabiliyorsun’ ya da ‘İnsaf be’ diyor. Kimse kendisini Ferhunde’nin yerine koymuyor. Ama bu cok umurumda degil, rolumun ustume yapismasi gibi bir kaygim yok, daha yolun basindayim. Kötü rolden korkmuyorum cunku onemli olan o rolun derinligi.
Oynamayi cok istediginiz bir rol var mi?
Muzikalde oynamak isterim, rolun buyuklugu onemli degil, ayrintili karakterleri oynamak isterim. Bir de okulda da, televizyonda da bana hep dominant kadıni oynattilar.
Sizce neden?
Galiba ifademden, durusumdan beni guclu kadın rolune uygun gorduler. Leydi Macbeth ile mezun oldum. Burada da guclu kadıni oynadim, hep bu imaji ciziyorum galiba bu da yonetmen ve yapimcilarin kolayina geliyor. Bu benim degil onlarin tercihi. Ben ise aksiyonu disarida degil, iceride olan karakterleri oynamaktan zevk aliyorum. Disa dogru degil, ice dogru aglayan bir kadıni ornegin.
Dizileri para kapisi, tiyatro yapabilmek icin sadece bir arac olarak gormek seyirciye karsi haksizlik degil mi?
Evet, haksizlik. Ben 80 sonrasi kusaktanim ve biz zaten bu populer kulturun icinde dogduk. Bu reddedemeyecegimiz bir gercek. Kendimi populer kulture alet etmem ama bunun icinde oldugumu da reddedemem. Elbette ki benim de bir entelektuel durusum, hayat gorusum var. Hayir deme sansim var ama icinde bulundugum sektor ne kadar ticari de olsa bana oyunculuk anlaminda getirisinin olduguna inaniyorum.
Tiyatroyu oyuncular icin bu kadar ozel kilan sey nedir?
Oynadiginiz metin, ornegin bir Moliere oyunu, yillar oncesine ait ve onu hic okumamis bir adam ilk kez sizin dilinizden Moliere’i duyuyor. İzleyen insan biraz uyanik, algilari acik ve tepki verme gudusune sahipse o insanda siz bir sey uyandiriyorsunuz. Televizyonda her izledigimiz bize bir sey ifade edemiyor. Tiyatroda ise ortada canli bir sey var ve iyi ya da kötü karsi tarafa bir seyler geciriyorsunuz.
Oyuncu olmasaydiniz hangi meslegi tercih ederdiniz?
Kose yazari olmayi cok isterdim. Çunku yazabilen insanlara cok buyuk hayranlik duyuyorum. Ortaokuldan itibaren idol edindigim insanlar hep gazeteciydi, ornegin Can Dundar.
Son soru... Cihan Ünal’la hakkinizda ask dedikodulari cikmisti...
Çok cirkin bir dedikodu...
SEYİRCİ
APTAL YERİNE KONUYOR
Artik konservatuara giris sinavlarinda bile ‘guzellik’ onemli bir kriter haline geldi. Sizce neden ozellikle kadın oyuncularin bir de goze hitap etme zorunlulugu var?
Ekran denilen yer sanki hep estetik insanlari gormemiz gereken bir yermis gibi algilaniyor. Öyle degil halbuki. Oyunculuga kafa yoran biri icin fizik hic onemli degildir. Kendine bakar o ayri, ama cirkin gorunme kaygisini asla tasimamasi gerekir. Ben bugun ekranda bu kaygiyi cok net goruyorum. Örnegin, su siralar bir dizide basroldeki kadın koyde yasiyor ama kirpikleri rimelli uyaniyor, saclari da masali. Direkt kanali degistiriyorum, istiyorum ki seyirci de bu kadar uyanik olsun! Aptal yerine konulmasin. Ama bas taci yapiliyor. Aptal bir seyirci var maalesef, hazira konan, verileni sorgulamayan insan sayisi cok.
Deniz Çakir, ‘Kadın İsterse’ ile Yaprak Dökümü’nde kötü kadıni oynayarak sohreti yakaladi. Ancak guzel oyuncu artik farkli rollerle de basarisini gostermek istiyor
Henuz 24 yasinda genc ve yetenekli bir oyuncu olan Deniz Çakir'i once basrollerini Cihan Ünal ve Hülya Avşar'in paylastigi "Kadın İsterse" dizisinde kötü kadın 'Alev' roluyle tanidik. Çakir'i simdi de Resat Nuri Guntekin'in olumsuz eseri Yaprak Dökümü'nun gunumuze uyarlanmis senaryosunda "Ferhunde" rolundeki buyuk performansi ile yine 'kötü kadın' karakteri ile izliyoruz. Hacettepe Üniversitesi Konservatuar bolumu mezunu olan Deniz Çakir canlandirdigi hirsli ve kötü kadın karakterleri ile yapimcilarin son zamanlarda aranilan tipi olmayi basardi. Aslinda bu durumdan pek hoslanmayan genc oyuncu bu karakterden kurtulmak istiyor ve firsat verilirse iyi birini de canlandirabilecegini soyluyor. Guzel oyuncu ile Yaprak Dökümü dizisinin setinde gorustuk. Oyunculugu yasam sekli olarak sectigini belirten Deniz Çakir rolun hakkini vermek icin gerekirse opusup, sevisebilecegini bunun da cok dogal oldugunu soyluyor...
BOZULDUĞUNU GÖSTEREN BAKIŞ'Kadın İsterse'den sonra tekrar kötü bir kadın rolundesiniz. Bunun hakkinda ne soyleyeceksiniz?
Sanirim yapimcilar biraz kolaya kacarak "Nasilsa bu kizin boyle bir malzemesi var. Bundan yararlanabiliriz" diye dusunuyorlar. Ancak sunu hemen belirteyim bu dizideki konu tamamen farkli ozellikler iceriyor. İkisinin de kötülukleri, hayata karsi duruslari birbirinden cok farkli. Canlandirdigim 'Ferhunde' degiskenleri olan bir rol olusuyla benim cok severek canlandirdigim bir karakter oldu.
Boylesine kötü bir rolde olmak disarida nasil karsilaniyor?İnsanlara biraz antipatik gelen birini oynuyorum. Hatta kötü sozler soyleyenler, kizanlar bile oluyor. Maalesef ulkemiz izleyicisinin tipik ozelliklerinden biridir bu. Boyle davrananlara bozuldugumu gosterir bir bakis firlatinca, "Tabii siz aslinda boyle bir insan degilsinizdir" diyorlar. Aldigim tepkilere soyle seviniyorum; demek ki rolumu cok iyi canlandiriyorum ve insanlari inandiriyorum.
Deniz Çakir nasil birisi? Yani Ferhunde’ye benzer yani var mi?Hayatimda oyle kötü dusuncelerim falan yok. Onun gibi biri asla degilim. Kendi halimde, isimle basarili olmak icin inanilmaz calisan biriyim. İsim adina bazi amac ve ideallerimi gerceklestirmek icin caba sarf ediyorum. Canlandirdigim rolun hakkini vermek icin ugrasmak benim en buyuk zevkim. Eger insanlar benim canlandirdigim rol hakkinda olumlu veya olumsuz konusuyorlarsa bu bana buyuk keyif veriyor.
Dizinizin bu kadar basarili olmasini neye bagliyorsunuz?Aslinda sadece bizimki icin degil tum basarili olan diziler icin gecerli olan bazi kurallar var; İyi senaryo, oyuncu kadrosu, yonetmen ve dogru kanal. Özellikle iyi bir yonetmen varsa iyi bir oyuncu da olabiliyor. Hatta bazen o kisinin sadece fiziginin bile guzel olmasi yetebiliyor. Çunku yonetmen oyle bir cekiyor ki o insan bir anda iyi bir oyuncu oluveriyor. Ayrica halkin da kendisine yakin hissettigi dizi tutuyor.
Herkes oyuncu olabilir mi? Bu meslek icin egitim sart mi?Herkes oyunculuk yapabilir. Bu bir hedef meselesidir. Disaridaki birine bu dunya cok parlak ve keyifli geliyor. Ancak ben bu meslegin sanki dunyanin en kolay isiymis gibi algilanmasina karsiyim. Oyuncu olmayi herkes layigi ile beceremez. Bu isi kötü yapanlar kisa surede elenip gidiyor. Ama tiyatroda bu tamamen degisiyor tabii. Orada egitim sart. Bu yuzden basarili olan dizilerde tiyatrocularin da katkisi cok buyuktur.
Oyuncu olmak isteyenler, dizilerle sohretin daha kolay yakalandigini dusunuyor olabilir mi?Evet olabilir tabii. Onlarin amaci aslinda oyunculuktan cok, unlu olmak. İste 'bir sekilde goz onunde olayim, parlayayim' diye dusunenler var. Ama bir taraftan da bu meslege gercekten gonul vermis insanlar da var. Ben dort sene konservatuari bosu bosuna okumadim. Bu benim hayat secimim. Bu meslegi sadece para kazanmak icin degil, bununla yasamayi sectim. Ben bu meslek sayesinde ozellikle sahnede kendimi var edebilme arzumu yasiyorum.
Bu dizindeki rolunuzden sonra "Kötü kadın karakteri oynamam" diyebiliyor musunuz?
Hayir boyle kestirip atamam. Elbette farkli bir karakteri oynamak isterim. Ama karsima tekrar iyi bir proje cikar ve kötü kadın karakteri bana duserse bunu kabul edebilirim. Tabii ust uste kötü bir karakteri oynamak icimden gecmiyor. Farkli bir karakteri oynayarak oyunculuktaki basarimi gostermek isterim.
Siz de Ferhunde karakterindeki gibi cok hirsli misinizdir?Hayir sadece isim konusunda hirsim vardir. Rekabeti severim ama baskalarini ezecek kadar degil.
Dizide kocamla opusme ve sevisme sahnem oldu. Ancak bu insanlarin gozune batti mi?Hayir. Eger bu tur sahnelerin gerekliligine inanirsam oynarim. Çunku bunlar da hayatin birer gercegi. Bu tur kareler seyirciye usturuplu bir sekilde, abartmadan sunulabilir. Kötü, aglayan, gulen bir kadıni oynuyorsam, sevisen bir kadıni da oynamam cok dogal.
O zaman sizin hayatiniz oyunculuk agirlikli olarak gidiyor diyebilir miyiz?Evet kesinlikle. Benim icin rolumun buyuk kucuk olmasi degil, derinligi olmasi bana bir seyler katmasi benim de karsimdakilere bir seyler vermem cok onemli. Ben oyunculuk meslegini buyuk bir zevkle ve inandigim icin yapiyorum. İnanin dizilerde cok paralar kazanmak icin oynamiyorum. Tabii ki bizim icin para kazanma kapisi ama inanmadigim bir iste yer almam. Ben henuz 24 yasindayim ve bazi ideallerim var. Bu ideallerden de taviz verme yasina daha gelmeme cok var. Ben suna inaniyorum: Yaptigim bu meslekle dunyadaki bazi seyleri degistirme gucune sahibim. Bu sayede hayatta bir durus sahibi olabilirim
Salı Ara. 02, 2008 10:42 am
Ferhunde rolünü canlandıran Deniz Çakır, erkeklerin kadınlardan daha güvenilir ve yakın olduğunu söyledi. 
